YEŞİLDOSTU BAŞKANA AĞAÇ KATLİAMI İDDİASI

İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural, Belediye Başkanlığı Öncesinde Ziraat Mühendisi olan, Yani Tarım’la çiftçilikle Agaç’la yeşil’le içiçe olan birisi. Peki bu kadar yeşil dostu olan Bir adama Agaç katliamı yapıyor demek ne kadar doğru yada vijdanı bir durum?

Hele Hele Konu Boğaziçi mahallesinde daha Önce Karayollarının Kum ocağı olarak Kullandığı alan ve altında İslahiye Belediyesinin Parke taşı şantiyesi kurduğu alan ve Agaç katliamı olunca bence bu durumu iki defa düşünmek lazım.

Benim bildiğim Kadarı ile Burası Her ne kadar Orman alanı olarak Kayıtlı olsa da Ormanla Alakası olmayan , Bir tek Çam yada Orman Niteliği taşıyan ağacın bulunmadığı Makilik, taşlık bir alan. Zamanında burası taşlık kayalık makilik bir alan olduğunda vatandaşlar tarafından işgal edilmesin düşüncesi ile Orman alanı ilan edilmiş Ama bir Tek dikili ağacın olmadığı ORMAN

Tıpkı Şuan ki İslahiye 1. Organize Sanayi Bölgesinin bir kısmının daha önce Orman ve Tarım alanı olduğu gibi. Yüzyıllar boyunca atıl duran ve hiçbir işe yaramayan Leçe’nin orman ve Tarım alanından çıkarılarak OSB alanı edilmesi birlikte Bugün Kazanan İslahiye oldu. Kurulan Fabrikalar sayesinde Yüzlerce islahiye’li iş ve aş sahibi oldu. Dönümü 2-3 bin Tl etmeyen Leçedeki alanlar çok kıymetli hale geldi. Yani herkes bu işten kazançlı çıktı.

Şimdi tekrar İslahiye Boğaziçi mahallesinde bulunan Belediyenin kum ocağı konusuna dönelim. Bahsedilen kum ocağı, daha önce Karayolları Müdürlüğünce işletilen bir kum ocağı olup,bunun yanındada İslahiye Belediyesine ait Bir şantiye kurulmuş. Her ikisininde  bulunduğu saha Orman Genel Müdürlüğü Kahramanmaraş Bölge Müdürlüğü kayıtlarında ‘orman toprağı, taşlık, vasıfsız çalılık’ diye geçiyor. Yani Orman Bölge Müdürlüğü kayıtları burada ağaç olmadığını söylüyor. Peki Olmayan ağacı Belediye Başkanı veya birbaşkası nasıl kesebilir yada katledebilir?

Bu konuda özellikle Ulusal Basında Paylaşılan Orman resimlerini inceledim. Bu resimler Kum ocağının olduğu bölge dışında başka bir bölgede çekilmiş olmalı. Zira resimdeki bölge ile ocağın olduğu bölgenin toprak yapısı , bitki örtüsü yapısı ve coğrafi yapısı farklı.

Ne Belediye Başkanı Kemal Vural Babamın oğlu, Nede geçici görevle merkeze alınan Orman İşletme şefi kan düşmanım değiller.

Ama bir konuda ortada dolaşan bilgi kirliliği varsa sorumlu bir gazeteci olarak konu ile ilgili farklı inceleme ve değerlendirmeleri yaparak Haklının hakkının teslimi noktasında Hak’kın yanında yer almaktan bugüne kadar çekinmedim bundan sonra da çekinmem. Burada AĞAÇ KATLİAMI KONUSUNDA BAŞKAN VURAL’A BÜYÜK BİR HAKSIZLIK YAPILIYOR.

Yahu kardeşim adam olmayan ağacı nasıl katletti. Biran İçin burada Ağaç olduğunu düşünelim.  Eğer burada  ağaçlar  vardı ve katledildilerse  Bu ağaçların kökleri nerede? Eger Kökünden söküldüy se bu defa’da bunların yerlerinin belli olması lazım değil mi?

Başkan bir Yılda yaklaşık 100 bin Zeytin fidanı, 140 bin değişik ağaç fidanı dikilmesine vesile olmuş. Yani bir yılda 240 bşn ağaç dikmiş.

Konuya farklı kurumlardan gelen bilgiler ve açıklamalar eşliğinde baktım. Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü yaptığı açıklamada, Sayıştay tarafından durum tesbiti yapılması istenilen alan ile ilgili iki defa Orman Muhafaza memurları tarafından tutanak  tutulduğunu, üçüncü tutanağın ise bizzat İslahiye Orman İşletme şefliğinden geçici görevle merkeze çekilen Orman şefi Ümran Pınar Güder’inde bulunduğu bir ekip tarafından tutanak tutulduğunu ve bu tutanaklarda, “herhangi bir aşımın söz konusu olmadığı,herhangi bir usulsüzlük olmadığı”nın yazdığı ifade ediliyor. Yani Tutanaklarda Hiç bir şekilde ORMAN KATLİAMINDAN, AĞAÇ KESİMİNDEN BAHSEDİLMİYOR.

Peki Bazı Basın Organları Neden ve Niçin Ağaç Katliamı gibi bir algı üzerinden saldırı yapıyorlar? İşte bu sorunun cevabını bulduğumuzda olayın akıbeti daha net anlaşılmış olur.

Olayın bir başka Şekilde içine dahil olan Ak Parti Gaziantep Eski Milletvekili ve MKYK üyesi Şamil Tayyar’ın konuya ilişkin paylaşımda bulunduğu 6 adet Tivit’i bulunmakta. Şamil Tayyar tivitlerinde özetle  Ümran Pınar’ın 14 haziran’da kendisini aradığını ve adının geçtiği sözkonusu iddiayı anlattığını ilçeden ayrılmak istediğini söylediğini, bunun üzerine kendisinin nasıl yardımcı olabileceğini sorduğunu “doğuya göndermesinler”dediğini kendisininde böyle bir durumun olmayacağını söylediğini bunun üzerine teşekkür ettiğini ifade ediyor. Aksi bir konunun görüşülmediğini Ümran Pınar’ın çocuğu üzerine yemin ederek konu ile ilgili açıklama yapmasının konunun farklı olması durumunda istifa edeceğini söylüyor.

Yani bu diyaloğlarda TİP kayıtlarında mevcuttur diye düşünüyorum. Eger aksi bir konuşma mevcutsa orman şefibu konuda dava açtığındasavcılıkkanalı ile bu bilgilere ulaşması mümkün.