1980 sonrasındaki dönemlerde yapılan tüm seçimleri az veya çok hatırlarım ama hiçbir seçim Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler için bu kadar zor olmamıştı. Türk Milliyetçilerinin ve Ülkücülerin her dönem kendilerini ifade..
1980 sonrasındaki dönemlerde yapılan tüm seçimleri az veya çok hatırlarım ama hiçbir seçim Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler için bu kadar zor olmamıştı.
Türk Milliyetçilerinin ve Ülkücülerin her dönem kendilerini ifade eden, yada temsil eden bir partisi veya adayı olur, bir şekilde onun etrafında kenetlenir seçim günü kaybedeceklerini bile bile gönül rahatlığı ile oylarını kullanırlardı.
Türk Dünyasının son Başbuğ’u Rahmetli Alparslan Türkeş döneminde ortalama %3-5 civarında oy oranına sahip olan Ülkücüler gider oyunu gönül rahatlığı ile Üç hilal’e verirdi. Bilirler di ki Türkeş Rahmetli Mecliste olsa da Olmasada Mecliste Ülkücülerin sesi Gür çıkardı. Gerek Ülke güvenliği, gerek Türk Dünyası ile ilgili yapılacak işlerle ilgili hangi parti iktidarda olursa olsun Türkeş rahmetlinin fikri ve onayı alınmadan yapılmazdı. Onun içindir ki Ülkücüler de dik duruşlarını asla bozmazlardı.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun MHP’den ayrılması ve Büyük Birlik Partisini kurması ile birlikte Ülkücüler burukluk yaşamaya başladı ve sonrasında ülkücüler bu iki parti arasında kaldı.
Türkeş’in rahmetli olması sonrasında MHP Genel Başkanlığına Devlet Bahçeli’nin gelmesi, PKK terör örgütü lideri Öcalan’ın yakalanması, ..vb gelişmeler sonrasında o güne kadar MHP’ye oy veren ülkücülerin yanısıra geçmiş dönemde Anavatan partisi, Doğruyol partisi gibi partilere oy veren ülkücüler de Hesap sorulması amacıyla MHP’ye oy vermişlerdi. O gün MHP %19 civarında oy alacağını tahmin etmediğinden dolayı listesine 1 ülkücü 2 Türkücü vekil koymuştu ve Mecliste MHP tabanın beklentisine cevap veremedi. DSP’nin Parçalanması ve Devlet Bahçeli’nin parti içerisinde denge kurmakta zorlanması neticesinde 2002 yılında Erken seçimlere gidildi.
Yapılan seçimlerde Genç Partinin Milliyetçi söylemleri, Ak Partinin Ülkücü kadroları aday göstermesi MHP’nin önceden meclisteki başarısızlığı sonrasında MHP baraj altında kalmıştı.
Baraj altında kalan MHP biraz kendisini toparlayınca Ülkücüler ve Türk Milliyetçileri yeniden MHP’ye gönül rahatlığı ile oy verdiler. Bir kısmı da Ak Partinin Kuruluşunda 4 eğilimi kucaklaması dolayısıyla Ak partiye oy vermeye devam ettiler.
7 Haziran seçimlerinde Türk Milleti MHP’ye hem Hükümetin, Hem de ülkenin anahtarı olma görevini verdi ancak MHP genel Merkezi bu görevi okumayarak ülkenin tekrar erken seçime yani 1 kasım seçimlerine gitmesine neden oldu.
Ak Parti’de ikinci dönem sonları ile birlikte çürümeler başladı. Daha önce sokağın ve tabanın sesini duyan Erdoğan’ın etrafını örümcek ağları örmeye başladı. Erdoğan ile millet arasındaki bağlar, halktan kopuk il ve ilçe teşkılat yapılanmaları, Liyakatsız atamalar ile işler iyice çığırından çıkmaya başladı. Tüm bunlara rağmen yapılan İlk Partili Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ak Parti MHP ve Büyük Birlik partisi ile İttifak halinde seçime giderek yeniden ülkenin yönetimine geldi ve Ülkücüler de gönül rahatlığı ile giderek bu ittifaka oy verdiler.
Ama Bugün durum çok farklı.
Ne Ak Parti eski ak parti, Ne MHP eski MHP, Ne Büyük Birlik eski Büyük Birlik. Nede ittifak eski ittifak. Hepsinde ciddi değişiklikler ve sorunlar var.
Ak Parti Milletten Koptu, Cumhur ittifakında artık MHP ve BBP’nin yanında Ülkücülerin ve Türk Milliyetçilerinin yıllardır karşısında olan HÜDAPAR var. Şimdi Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler Hüdapar’ın Olduğu Cumhur İttifakını nasıl oy verecekler?
Diğer tarafta ülkücü söylemle ortaya çıkan İyi Parti ve Millet İttifakı var. Orada da Millet ittifakını dışardan desteklediği iddia edilen HDP var yeni adıyla Yeşil Sol. HDP’nin yanında olduğu Millet İttifakına Ülkücüler ve Türk Milliyetçileri nasıl oy verecek?
Türkiye’de bu dönem siyaseti kim dizayn etti, nasıl bir akıl, hangi el etkili oldu bilmiyorum ama her iki ittifakta da Bir Milli Görüş, Bir Ülkücü, Bir Kürtçü parti var. Kürtçü diyorum çünkü bu iki partinin de normalde Kürt halkı ve onların haklarının temsili adına bir gayeleri yok. Hatta çoğu Kürt bile değiller. Ama Kürt hakkı söylemiyle onların oylarını alıyorlar.
Bu iki ittifak dışında eski CHP’li yeni Memleket partili Muharrem ince var. Ona da Türk Milliyetçilerinin ve Ülkücülerin gönül rahatlığı ile oy vermesi zor görünüyor.
Bugüne Kadar MHP dışında hiçbir partiye oy vermemiş bir TÜRK MİLLİYETÇİSİ VE ÜLKÜCÜ OLARAK BU SEÇİMLERDE BEN HALA KARARSIZIM.
Yıllarca Oy verdiğim parti artık eski MHP değil, üzerine birde Ülkü ocakları Başkanı Sinan Ateş Suikasti kaldı. Bu olayla ilgili İzzet Ülvi Yönter, Semih Yalçın ve Olcay Kılavuz gibi MHP’de önemli görevler üstlenen ve bu dönemde aday gösterilen kişiler var. Bu olay aydınlığa çıkmadan MHP’ye oy verirsem bugüne kadar inandığım tüm değerlere ihanet etmiş olacam.
Cumhurbaşkanlığında Sinan Ogan Mı? Recep Tayyip Erdoğan Mı? Kemal Kılıçdaroğlu mu? Türk Dünyası, Milliyetçiler ve Ülkücüler için hayırlı olacak? Milletvekilliğinde MHP’mi, BBP mi? İyi Parti Mi? Yoksa Zafer Partisi mi Türk Dünyası, Milliyetçiler ve Ülkücüler için hayırlı olacak? Gerçekten Ülkücülerin ve Türk Milliyetçilerinin bu seçimde işi zor. Karar vermeleri de oldukça zor. Çünkü oy Namustur.
Allahım sen Hakkımızda hayırlı olanı gönlümüze razı eyle….
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)