ONLAR MAGANDA DEĞİL VATAN HAİNİ

ONLAR MAGANDA DEĞİL VATAN HAİNİ

İslahiye Cevdetpaşa Mahallesi Sıdıka Tayyar Hatun Cami parkındaki Kamelya ve banklar kimliği belirsiz vatan hainleri tarafından kırılarak tahrip edildi.

İslahiye’de Cevdetpaşa ve Fevziçakmak mahallesinde oturan vatandaşların çocuklarını götürdüğü oyunlar oynadıkları Sıdıka Tayyar Hatun cami yanındaki Parktaki kamelyalar, bankların bir kısmı kırılmış, bir kısmı ise yakılmış.

İslahiye Belediyesi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Halkın ortak kullanım alanı olan Parktaki kamelya ve bankları kırarak yakanları şehir mağandası olarak ifade edip, böyle bir duruma şahitlik eden vatandaşları alo 153 zabıtayı aramaları ve parklara sahip çıkmaları konusunda duyarlı olmaya davet ediyor.

Ben diyorum ki, Halkın ortak kullanımına açık olan Devletin ve Milletin malına zarar verenler Maganda olamaz. Olsa olsa onlar vatan haini olurlar.

GECE BEKÇİSİ VE SOKAK AYDINLATMASI ŞART

Uzun zamandır İlçe mezarlığı ve Sıdıka Tayyar  Hatun cami yanında bulunan parkta hiç hoş olmayan , hatta kanunların yasakladığı bazı olayların yaşandığı iddiaları mahalle sakinleri tarafından dile getiriliyordu. Bu sorunun çözümlenmesi için o bölgeye Emniyet Müdürlüğü tarafından Gece bekçisi görevlendirilmesi, Tedaş tarafından ise o bölgedeki Recep Tayyip Erdoğan bulvarının biran önce aydınlatma sonununun çözümlenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.

TAKİP EDİLMEZSE TİNERCİ YATAĞI OLUR

Topluma Karşı sorumlu bir Gazeteci olarak yetkilileri buradan uyarıyorum, Bu bölgeye Gece bekçisi verilmesi, Bölgedeki emniyet seferlerinin arttırılması, ve gece olunca Karanlığın aydınlatılması için Sokak aydınlatmasının biran önce yapılmaması durumunda bu park Ticerci, Ballici yatağı haline gelir. Sonrada böyle banklar ve kamelyalar kırılır, yakılır. Aklı başında hiçbir insan bankları ve kamelyaları kırıp, yakmaz.

YABANCI UYRUKLU YADA YERLİ UYRUKLU

Bu bölgedeki park şuan özellikle havanın güzel olduğu günlerde aileler ve çocukları ile dolup taşıyor. Hatta bölgedeki okul öğrencileri de bu parkı kullanıyor. Ama nedense bu bölge sahipsiz gibi öylece kalıyor.

O Parkla ilgili bugüne kadar bana gelen çeşitli iddialar var. Bunlar hiç hoş olmayan iddialar onun için orası bir bataklığa dönüşmeden biran evvel gerekli tedbirler alınmalı. Aksi durumda bataklık kurutulmadan kötülüklerden korunmak , kötülükleri ortadan kaldırmak beklenemez. Ha bu hoş olmayan davranışlarla ilgili yoğunluk şuan için yabancı uyruklular gibi gözükse de yarın ne olacağı hiç belli değil. Benden söylemesi.

14 MART TIP BAYRAMI

Ülkemizde modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen 14 Mart tarihini  ‘Tıp Bayramı’ olarak kutlamaktayız. Bende bu vesileyle tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum.

Son Dönemlerde Sağlıkçılara yönelik yapılan saldırıları Kınıyorum. Ancak Sağlıkçıların da Toplum ve Hastalara yönelik yapmaya çalıştığı baskıyı da kınıyorum.

Elbette Pandemi döneminde ciddi sıkıntılar yaşadılar, belki uykusuz kaldılar, fazla nöbet tuttular. Bunlar Mesleki zorluklar. Bu mesleği seçerken bu mesleğin zorluklarını bilerek, isteyerek seçmiş insanlar. Dünyada bir salgın hastalık varken, bir doktorun yada sağlık çalışanının banane ben üç beş saat çalışır giderim deme hakkı  yoktur olamazda.

Tıpkı sınırlarımızı, mal ve can güvenliğimizi korumakla mükellef olan Askerlerimiz ve polislerimiz gibi. Onlar nasıl ülkemize yönelik bir terör eylemi yada tehdit unsuru olunca günlerce, hatta aylarca dağlarda olumsuz koşullarda sınırlarımızı bekliyorlarsa  doktorlarımızda böyle salgın durumlarında gerekli fedakarlığı yapacaklar, Yapmak zorundalar.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundan günümüze kadar Binlerce Asker ve Polisimiz Ülkemizin sınırlarını, İnsanlarımızın can ve mal güvenliğini korumak uğruna Şehit olurken, ben hiçbir asker ve polisimizin biz Şehit oluyoruz Bize daha çok para verin dediğini duymadım.

Şimdi birçok doktor üç kuruş fazla para almak için Devletten istifa ederek özel sektöre geçiyor, özel sektör kapıyı gösterdiğinde ise tekrar devlete dönüyorlar. Yani Devleti İstetme olarak görüyorlar. Halbuki birçok insanın 4250 Tl asgari ücretle çalıştığı bir ülkede bir aile hekimi ortalama 20-30 bin Tl arasında maaş alırken, o doktorları yetiştiren öğretmenlerin 8-10 bin Tl maaş aldığı bir dönemde bu parayı beğenmemek, bunun için grev yapmak ne vijdani nede ahlaki bir durum.

Sayın Cumhurbaşkanı Geçtiğimiz günlerde Yapılan Doktor grevleri ile ilgili değerlendirmesinde Beğenmeyen gitsin anlamına gelen bir ifade kullandı. Bence de Devletin kendilerine sunduğu bu imkanı beğenmeyenler gitsinler ama bir daha da geri gelmesinler. Yani devlet kendisinden ayrılan hekimin tekrar devlete dönme isteğinde bu yolu kapatmalıdır.